Astım ve Beslenme

Astım tedavisinde beslenme destek tedaviyi oluşturur. Beslenme düzeninize kattığınız bazı şeyler astım ataklarınızı azaltabileceği önerilmektedir. Bunun için;

  • C vitamini tüketimi önemlidir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Astım hastalarında gribal enfeksiyonlara yakalanmamak önemlidir. C vitamini ısıya ve beklemeye hassas bir vitamindir. Örneğin portakal suyu ilk sıkıldığı anda hemen tüketilmelidir. Ayrıca C vitamini depo edilebilen bir vitamin değildir. O nedenle gün içinde bölerek tüketilmelidir. Yani bir seferde 1 çay bardağı gibi.
  • Magnezyum tüketiminin astıma iyi gelebileceği bazı çalışmalarda vurgulanmaktadır. Magnezyum; Kakao, ıspanak, fındık, yağlı peynir, muz ve dil balığında vardır. Magnezyum ihtiyacı yaşa göre farklılıklar taşır. Fazla terleyen ve idrar söktürücü kullanan kişilerde magnezyum atımı artar. Stres, gebelik- emziklilik durumunda yine ihtiyaç artar. Günlük 300 mg olan magnezyum ihtiyacı kadınlarda gebelikte 700 mg’ a çıkar.
  • Genelde solunum yetersizliği olan hastalarda görülen tedavi nedeniyle kilo alımı gözlenir. Uygun beslenme programı ile kilo kontrolü yapılmalıdır. Yetersiz beslenme düzeni söz konusu ise bu engellenmelidir. Her besin grubundan her öğünde alacak şekilde bir beslenme düzeni oluşturulmalıdır.
  • Günde en az 2 litre su mutlaka içilmelidir. Bunun yanında meyve ve bitki çayları da sıvı tüketimini artırmak adına tüketilebilir.
  • Tuz tüketiminde aşırıya kaçmamak gerekir.  Hatta astım ilaçları bünyesinde kortizon barındırdığı için bunların kullanım aşamasında kişiler kesinlikle tuz ve tuz içeriği yüksek olan; konserve, turşu, salamura besinler, zeytin,  soda- maden suyu tüketilmemelidir. Aksi takdirde kişide kilo alımına yol açar ki bu da atakları artırabilir. Kilolu olmak da sık soluk almaya neden olduğu için problem yaratır.
  • Kortizon içerikli ilaçlar kullanıldığı süreçte aynı zamanda şeker kullanımına da dikkat etmek gerekmektedir.
  • Kortizonun mideye zarar verici etkisini ortadan kaldırmak için mideyi korumak adına beraberinde süt tüketilmelidir. Ya da doktorunuz tedavinize midenizi koruması için ilaç ekleyecektir.
  • Besin alerjisinin son hali ilerde astımdır. Yani genetik faktör de etkilidir. Alerji sezonlarında dikkatli olmak gerekir.
  • Yapılan bazı araştırmalarda ise hamilelik sürecinde sağlıksız beslenme astıma yakalanma riskini artırdığı savunuluyor.  Hamilelik sürecinde beslenmenin iyi olması bireyi alerjilere karşı koruyan bağışıklık sistemi bu dönemde oluşuyor. Bu da hamilelikte beslenmenin önemini bir kat daha artırıyor.
  • Fastfood beslenme astıma yakalanma yüzdesini daha çok artırdığı yine yapılan araştırmalarda savunulmaktadır. Toraks bülteni’nde yayınlanan yeni bir araştırma yeterli miktarda sebze ve süt tüketmeyen, E vitamini almayan çocukların astıma yakalanma riskinin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Diyetisyen Fatmagül Yılmaz Öztürk

Bağırsak Hareketlerini düzenlemek için diyette alınacak 17 tedbir

Kabızlık Nedir?

Tuvalet alışkanlığı küçük yaşlarda kazandırılan şeylerden biridir. Çoğumuz küçükken bu eğitim esnasında çeşitli sorunlarla karşılaşmışızdır. Gerçi şimdilerde çok sık karşılaşmasak da tuvalette çok beklemek günahtır ibaresi alt belleğinize yerleştiyse bağırsak hareketleriniz iyi değil ve beslenmenizde bunu olumsuz yönde destekliyorsa kabızlığa aday bir kişi haline gelirsiniz. Bu durum 3 gün boyunca dışkılama olayının olmaması olarak tanımlanır. Sağlıklı her insan günde 1 kez mutlaka dışkılama ihtiyacını giderir.

Kabızlığın sebepleri;

  • Ailesel bağırsak tembelliği
  • Az posalı- lifli beslenme
  • Daha çok çocukluk döneminde ağrılı bir dışkılama sonrası korku ile bunun kısır döngüye dönüşmesi
  • Erişkinlerde stres
  • Bu dışkılama farklılığı erişkinlerde kanser riskini de düşündürebilmektedir.

Kabızlık sorunu, kişide gaz şikâyetlerine, ateş yükselmesine yol açtığı gibi, sindirim – emilim sürecinde besinler daha çok ortamda kaldığı için kilo alma meylini de artırır.

Bağırsak hareketlerini düzenlemek için diyette alınacak 17 tedbir;

  1. Başta güne başlarken mutlaka aç karnına en azından 1 bardak su içerek güne başlanmalı ki bağırsaklarımız çalışmaya başlasın,
  2. Daha sorunlu bir dönemde isek aç karnına 1 bardak ılıtılmış su veya ıhlamur ister içine ister hariçten 1 tatlı kaşığı bal, pekmez veya erik ya da kayısı marmelâdı ile alınıp sonrasında bir 15 ile 30 dakika egzersiz yapılmalıdır.  Evin içinde koridorda yürümek bile bir hareketlenme sağlar.
  3. Posa alımını artırmak için meyvelerde kabuklu yenebilecekleri kabuklu tüketmeye özen göstermemiz gerekir. Elma, ayva, muz ve şeftali kabızlığı artıran meyvelerdir. Bunların tüketiminde dikkatli olmak gerekir. Daha çok armut, portakal, kuru ya da taze erik- kayısı- incir, kavun bağırsakları daha çok çalıştırır.
  4. Öğünlere mutlaka salata eklenmeli,
  5. Sebze yemekleri daha çok zeytinyağlı olarak tercih edilmeli, Günde 6–8 porsiyon meyve ve sebze tüketilmeye özen gösterilmeli,
  6. Pilav olarak bulgur pilavı, kepekli makarna veya kepekli pirinç tüketilebilir.
  7. Ekmek olarak daha çok tam tahıllı, kepek, çavdar, yulaf tercihtir.
  8. Haftada en az 1 kez kuru baklagiller mutlaka tüketilmelidir.
  9. Bol su içilmeli, mümkünse oda ısısında su tercih edilmeli,
  10. Kolalı içecekler, kafein içeriği yüksek içecekler olumsuz etkileyebilmekte o yüzden tavsiye edilmezler
  11. Çayı açık içmeniz daha çok tavsiye olunur.
  12. Seveceğiniz bir spor dalına yönelebilirsiniz,
  13. Bütün bunların yanında tuvalette aç karnına biraz beklemeniz biyolojik saatinizin o saate alışmasını desteklemeniz gerekebilir.
  14. Tuvalet ihtiyacını hissettiğiniz anda işinize öncelik verip diğer ihtiyacınızı ötelerseniz sorun yaşamaya devam edersiniz,
  15. Yine yoğurt tüketimi bağırsak sağlığı açısından önemlidir. Prebiyotik yoğurtlar ve kefir buna daha iyi gelir.
  16. Bütün bunların yanında mutlaka doktor kontrolünden geçmeniz gerekir. Kabızlığın neye bağlı geliştiği önemli bir noktadır, çünkü. İlaca ya da direk bitkisel de olsa çaya başvurmak olayın kronikleşmesine çözümün zorlaşmasına yol açar.
  17. Bu tedavide beslenme önemli bir ayaktır.

Diyetisyen Fatma Gül Yılmaz Öztürk

Az Yağlı Az Kolesterollü Diyet

YENİLMEMESİ GEREKENLER:

Sakatat: Karaciğer, beyin, böbrek, dili dalak, yürek, işkembe vb.

Yağlı Gıdalar: Kaymak, krema, mayonez, çikolata, pasta, poğaça, açma, kurabiye vb. hamur işleri, soslar, tahin, tahin helvası, kuruyemişler (kilo sorunu yoksa ceviz, fındık hariç) vb.

Yağlar: Tereyağ, iç yağ, margarin, kuyruk yağı

Yağda Kızartmalar: Et, sebze veya hamur kızartmaları

İçecekler: Alkollü içkiler, meşrubat, kremalı kahve

Yağlı Yiyecekler: Yağlı et, yağlı balıklar, derili tavuk, sucuk, salam, sosis, pastırma, kavurma

ÖNERİLEN YİYECEKLER:

  • İki su bardağı süt veya yoğurttan fazlasını tüketmeyiniz,
  • İki kibrit kutusu dil peyniri veya beyaz peynir (60 gr) veya 1,5 kibrit kutusu taze kaşar (40 gr) fazlasını tüketmeyiniz,
  • Üç köfte kadar (90 gr) yağsız et, 180 gr balık veya 150 gr tavuk (yarım tavukgöğsü) fazlasını yemeyiniz.
  • Sekiz tatlı kaşığı (40 gr) toz şeker veya 4 tatlı kaşığı bal veya reçel veya marmelâttan fazlasını tüketmeyiniz.
  • Bir yemek kaşığı zeytinyağı veya fındık yağı veya 10 adet zeytin

Bir yemek kaşığı mısır özü veya ay çiçek veya soya yağın olmak üzere toplam 2 yemek kaşığından (20 gr) fazla yağ kullanmayınız.

Bazı unlu yemeklerde pilav, makarna vb. 1 tatlı kaşığı becelden fazlasını kullanmayınız.

  • En az 4–5 porsiyon pişmiş sebze veya çiğ sebze yiyiniz. Sebzelerden; semizotu haftada birkaç kez tercih edilmesi tavsiye edilir. (Omega – 3 içerir.)
  • Beyaz ekmek yerine kepek, yulaf veya çavdar tercih ediniz.
  • Kabuklu yenebilecek meyveleri kabuklu yemeye özen gösteriniz.
  • Günde en az 3- 4 porsiyon meyve yiyiniz.

HAFTADA;

  • En fazla 3 kez 1 kibrit kutusu beyaz peynir yerine veya 1 yumurta büyüklüğü köfte yerine 1 tam yumurta yiyebilirsiniz.
  • En az 2–3 porsiyon kuru baklagil (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya (tazesi sebzedir.) yemeye çalışınız.

Kilonuz açısından; öncelikli olarak günlük su içiminizi 2 litreye çıkartınız. Şekerden ve şeker içeren besinlerden uzak durunuz.

Çok iyi çiğneyiniz.

Akşam yatmadan en geç 2 saat önce ancak meyve tüketebilirsiniz.

Porsiyon ölçünüzü büyük tutmamaya çalışınız. Az ve sık öğünler şekline dönüştürülebilir. Yağsız salata serbesttir. Kendinizi çok aç bırakmayınız.

Ekleyebilirsek hayatımıza yürüyüş ekleyiniz.

 Sevgilerimle. Sağlıklı günler dilerim.

Diyetisyen Fatmagül Yılmaz Öztürk